1678 yılında hac yolculuğuna çıkan Urfalı mutasavvıf ve divan şairi Nabi’nin, Medine kapılarında yaşadığı unutulmaz bir hadise gönüllere işlenmiş bir bir hikaye olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
1678 yılında Osmanlı devlet emri birlikte hac yolculuğuna çıkan Urfalı ünlü divan şairi Nabi, gönlü peygamber aşkıyla dolu bir mutasavvıftı. Yolculuk boyunca heyecanını ve coşkusunu gizlemeyen Nabi, Medine’ye yaklaştıkça gözlerine uyku girmedi. Peygamberi Hz. Muhammed’in şehrine varacak olmanın heyecanı yüreğini kaplamıştı.
Şair Nabi
PAŞANIN UYKU HALİ VE NABİ’NİN UYARISI
Medine sınırına iyice yaklaştıkları bir gece, kafile mola verdi. Dinlenme esnasında Nabi, devlet erkanından bir paşanın ayağını Kabe’ye doğru uzatmış halde uyuduğunu fark etti. Bu manzara, gönlü edep ve hürmetle dolu olan Nabi’yi derinden yaraladı.
İşte o an kalbine doğan beyit dilinden döküldü: “Sakın terki edepten kûy-i Mahbûb-i Hudâ’dır bu Nazargâh-ı ilâhîdir makam-ı Mustafâ’dır bu”
Anlamı: “Burası Allah’ın sevgili Peygamberi’nin beldesidir. İlahi nazarın yöneldiği yerdir. Bu makam Hz. Muhammed Mustafa’nın makamıdır. Sakın edepten ayrılma!”
PAŞANIN ŞAŞKINLIĞI
Nabî’nin okuduğu beyiti duyan paşa uykusundan uyandı. Beyitin kendisine söylendiğini anlayan paşa mahcup bir şekilde şaire yaklaştı ve “Bu beyitleri ne zaman yazdın, başka kimse biliyor mu?” diye sordu. Nabi, “Henüz şimdi söyledim. Sadece siz duydunuz” cevabını verdi. Paşa bunun aralarında kalmasını rica etti ve Nabi de söz verdi.
Şair Nabii
MEDİNE’YE GİRİŞ VE BÜYÜK SÜRPRİZ
Kafile sabah ezanına yakın vakitte Medine’ye ulaştı. Ancak onları büyük bir sürpriz bekliyordu. Mescid-i Nebevi’nin müezzinleri minarelerden, Nabi’nin gece söylediği beyitleri mırıldanıyordu. Bu manzara karşısında hem Nabi hem de paşa şaşkınlığa düştü.
“RESULULLAH RÜYAMIZDA BUYURDU”
Namaz sonrası müezzinlere bu beyitleri nereden öğrendiklerini soran Nabi ve paşaya, müezzinler şu cevabı verdi:“Bu gece Resulullah rüyamızda bize göründü. ‘Ümmetimden Nabi isimli bir şair beni ziyarete geliyor. Bu zat bana büyük bir muhabbetle bağlıdır. Bana karşı duyduğu aşk sebebiyle şöyle bir naat yazdı. Siz de bu naatı, onun Medine’ye girişini kutlamak için sabah ezanında minarelerden okuyun’ buyurdu. Biz de bu emr-i Nebeviyi yerine getirdik.”
Şair Nabinin Mezarı
Bu sözler karşısında Nabi gözyaşlarına hakim olamadı. Hıçkırıklar içinde şu sözleri söyledi: “Demek iki cihan güneşi bana ümmetim dedi… Demek ki o kutlu peygamber beni ümmetliğine kabul buyurdu…”
